Dil ve Konuşma Güçlüğü

Dil ve Konuşma Güçlükleri

Dil ve Konuşma Güçlüğü Nasıl Tanımlanır?

Dil ve Konuşma Güçlüğü, konuşma seslerinin doğru bir şekilde üretimi ile ilgili problemlerdir. Dil güçlükleri ise iletişim kurarken kullanılan kelime ve cümlelerini konuşmak için bir araya getirilirken veya bu kelime ve cümleleri karşı tarafa anlatılmasındaki sorunları kapsamaktadır. Konuşma güçlüğünün birçok nedeni bulunmaktadır. Bunları kısaca tanıtacak olursak artikülasyon bozuklukları, kekemelik gibi konuşma düzeyindeki akışın uygunsuz ve bilinçsiz bir şekilde yapılan duraklamalar, hece ve ses tekrarlamaları, uzatmaları ile kesintiye uğrayan bozukluklardır. Ses ve Rezonans Bozuklukları ise Ses ve Rezonans Bozuklukları sesin aralığı ve yüksekliğini etkileyerek konuşmanın kalitesinde azalmaya sebep olur ve konuşan kişinin iletişim kurmasını zorlaştırır. Dil güçlükleri ise alıcı ya da ifade edici olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bunlar, Alıcı Dil Bozuklukları, dilin kişi tarafından algılanmasında veya kendince çözülememesindeki sorunları kapsar. İfade Edici Dil Bozuklukları ise sözcükleri bir arada toplamakta zorlanma, kelime dağarcığında yetersiz olma ya da dilin sosyal olarak bilinçsiz bir şekilde uygunsuz kullanılması gibi problemleri kapsar.

Bilişsel İletişim Bozuklukları olan sorunda ise beceri eksikliğinden ortaya çıkmaktadır. Başlıca gelen nedenler arasında bellek, dikkat, regülasyon, problem çözme gibi yeteneklerin eksikliği nedeniyle oluşan güçlüklerdir. Dil ve Konuşma Güçlüğü Nedenleri fizyolojik, nörolojik ve çevresel faktörler olarak kategorilere ayrılabilmektedir. Konuşma güçlüğü tedavisine başlanılmadan önce değerlendirme ve yöntem belirleme aşamasında bu faktörlerden hangisi ya da hangilerinin aktif rol oynadığı belirlenmektedir. Bununla birlikte başlıca konuşma güçlüğü nedenleri genel olarak, bireyde bir tür zekâ geriliği bulunması ya da bireyin prematüre olmasına bağlı olarak gelişme sürecindeki problemler olmakla birlikte işitme gibi duyu problemleri, kalıtsal faktörler, otizm, özel öğrenme güçlüğü ve nörolojik sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Konusma Zorlugu Neden Olur?

Konuşma güçlüğü genel olarak çocukluk döneminde fark edilmektedir. Kişinin kendini ifade etmek isterken doğru sesleri üretememesinden kaynaklanmaktadır. Konuşma güçlüğü yaşayan çocuklar anatomik, fizyolojik ya da nörolojik sebepli bozukluklar nedeni ile bazı sesleri çıkarmakta zorlanırlar veya harfleri tanıdıkları halde tam olarak dile dökemezler. Konuşma güçlüğünün nedenleri aynı zamanda da gözlem ve teşhis için önem taşımaktadır. Konuşma güçlüğü nedenleri arasında dil ve ses bozukluğu sayesinde kişi dil kullanımı, ses tonlaması veya ses kalitesi ayarlamada güçlük çekmektedir. Konuşma akışındaki güçlükler kişinin kelimeleri kekeleyerek veya karmaşık bir şekilde çıkarmasına sebep olabilmektedir. Artikülasyon bozuklukları nedeni ile birey sesleri güç anlaşılır ve dikkat çekici bir şekilde çıkarmaktadır. Konuşma güçlüğü yaş ile doğru orantılı bir beceridir ve genellikle çocukluk döneminde diğer akranlarına kıyasla konuşmada aksaklık ve kendini ifade edememe gibi durumlarda konuşma güçlüğü fark edilebilir olmaktadır.

aniden ortaya çıkan konuşma bozuklukları

Konuşma Güçlüğünün Tedavisi Nedir?

Konuşma güçlüğünün tedavisi mümkündür. Ailenin çocukta konuşma güçlüğünü fark etmesi üzerine öncelikle konuşma zorluğuna neden olan sebep tespit edilmektedir. Konuşma güçlüğünün nedeni araştırılması için ebeveynler çocuk ile ilk olarak KBB (Kulak burun boğaz) uzmanına başvurmalıdır. KBB uzmanının çocuktaki konuşma güçlüğünün tıbbi müdahale gerektirmeyen bir durum olduğuna karar verdiği durumlarda bir uzman tarafından çocuğa zeka, duyma ve psikolojik testler uygulanması gerekmektedir. Dil ve konuşma terapistleri kişilerin konuşma, iletişim ve ses güçlüklerini tedavi etmektedirler. Dil ve konuşma terapistleri kişinin doğru sesleri çıkarabilmesine, kelimelerin ses tonlamasını kontrol etmesine ve sağlıklı bir iletişim kurabilmesine yardımcı olmaktadırlar. Dil, dudak, çene ve yanak egzersizleri sayesinde konuşma güçlüklerinin giderilmesini sağlamaktadırlar. Konuşma güçlüğü fiziksel, sosyal veya nörolojik nedenlerden kaynaklı olabildiği için tespit edilen nedene göre belirli tedavi ve terapi yöntemleri uygulanmaktadır bu yüzden de konuşma güçlüğü multidisipliner bir süreçtir. Terapi veya tedavi sürecinde ailenin desteği çocuğun kendine olan inancını ve öz güvenini arttıracaktır. Konuşma güçlüğü, tedavi ve terapiler aksatılmadığı sürece azalıp giderilecektir.

Konuşma Güçlükleri Nelerdir?

Konuşma güçlükleri; gecikmiş dil ve konuşma, artikülasyon güçlükleri, fonolojik güçlükler, akıcılık güçlüğü, afazi, ses bozukluğu, motor konuşma güçlüğü olarak sıralanmaktadır. Bu bozukluklar konuşma güçlüğü olarak adlandırılır.

Dil ve Konuşma Terapisi Nedir?

Dil ve Konuşma Terapisi; ses bozuklukları, yutma, dil, motor konuşma bozukluklarını aynı zamanda da damak yarığı, gecikmiş konuşma ve afazi ile ilgili problemlere karşı geliştirilen tedavi biçimine dil ve konuşma terapisi denmektedir.

Dil ve Konuşma Terapisine Ne Zaman Başlanır?

Konuşma güçlüğü genellikle ilkokul öncesi veya ilkokul döneminde dönemde aile ve öğretmen tarafından fark edilen bir durumdur. Çocukta konuşma ile ilgili güçlüğün belirtilerinin görülmesi üzerine bir uzmana danışılmalı ve güçlüğün nedeni tespit edilmelidir. Çocuğa konuşma ve dil güçlüğünün kesin tanısı konduktan sonra özel eğitim merkezinde çalışan uzman bir dil ve konuşma terapistinden destek almak gerekmektedir. 

Akıcı Konuşma Bozukluğu Nedir?

Akıcı konuşma güçlüğünün en yaygın olarak görülen bozuklukları kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma güçlüğü olmaktadır. Kekemelikte konuşma akıcılığı bozulmuştur. Kişi konuşma esnasında anormal duraksamalar yapmaktadır ve sesleri uzatıp tekrarlayarak çıkarmaktadır. Kekemelik, genellikle nörolojik ve genetik problemlerden ortaya çıkmakta ve psikolojik nedenlerden de tetiklenen bir rahatsızlık olmaktadır. Kekemelik bir hastalık değildir terapiler ile düzeltilebilir bir güçlüktür. Hızlı-bozuk konuşma güçlüğü kelimeleri anormal bir hızda ve düzensiz bir şekilde çıkarmaktadırlar. Kelimeleri söylerken hecelerinin yerlerini karıştırabilirler ve kelimeleri tekrarlarlar. Dil ve konuşma terapistleri, hızlı-bozuk konuşma güçlüğü yaşayan kişilerde konuşmayı daha düzenli ve yavaşlatmaya yönelik terapiler uygulamaktadırlar.

Gelişimsel Dil Güçlüğüne Sahip Olan Birey

Gelişimsel dil güçlüğü bireyin sahip olduğu herhangi bir rahatsızlık ya da bir etken olmaksızın görülebilen bir dil gelişim bozukluğudur. Bununla birlikte bireyde görülen nörolojik, fizyolojik veya anatomik problemlerden kaynaklı olarak ortaya çıkabilen bir dil öğrenme ve iletişim kurma güçlüğüdür. Otizm ve yarık dudaklılık gibi nörolojik veya fiziksel bir rahatsızlık da gelişimsel dil güçlüğüne neden olabilmektedir. Araştırmalara göre gelişimsel dil güçlüğü genetik kaynaklı olarak çocukta görülmesi oldukça mümkündür. Anne veya babada dil güçlüğü olduğu takdirde çocuklarda da dil güçlüğü ile karşılaşma ihtimali artmaktadır.

Gecikmiş konuşma öyküsü olan çocuklarda da gelişimsel dil güçlüğü olma ihtimali yüksektir. Genellikle okul öncesi dönemde aile tarafından tespit edilmektedir. Çocuğun yaklaşık 1 yaşına kadar sözcükleri kullanmaya başlamaması veya sözcükleri kombinasyon halinde kullanamaması durumunda gelişimsel dil güçlüğünden şüphelenilir.Aynı zamanda da çocukların bir kısmında sadece dil güçlüğü görünürken bir kısmında da hem dil hem de konuşma güçlüğü problemi olabilmektedir. Çocuğun yaş grubuna kıyasla konuşmada güçlük çekmesi fark edildiği anda bir dil konuşma terapistine danışılması gerekmektedir. Dil konuşma terapistleri gelişimsel dil güçlüğünü tespit etmekte ve çocuğa uygun terapi yöntemini seçmektedirler. 

Konuşma Bozukluğunda Ses Terapisti

Dil; insanların birbirleri ile anlaşmasında, duygu ve düşüncelerini ses tonlamalarından hissedebilmesine ve empati kurabilmelerinde en önemli araçtır. Dil sayesinde sağlıklı bir iletişim kurabilir ve aklımızdan geçenleri karşı tarafa aktarabiliriz. Bazı nörolojik veya fizyolojik sebepler sesleri doğru tonlayamamak ve sesleri doğru olarak çıkarmakta zorluk çekme dolayısıyla da konuşma güçlüğüne neden olabilmektedir. Konuşma güçlüğü beraberinde özgüven düşüklüğü ve sağlıksız, güç anlaşılan bir iletişim  getirmektedir. Konuşma güçlüğünde ses terapisi oldukça etkilidir.

Ses, yutma bozuklukları, dil ve iletişim üzerine eğitim almış uzman kişilere ses terapisti denmektedir. Pek çok farklı tedavi uygulama alanları olan ses terapistleri genellikle disleksi, kekemelik, dil ve konuşma güçlüğü veya ses güçlüğü olan kişilere terapi ve eğitim sağlamaktadırlar. Bu eğitimler birtakım dil, çene ve ağız kasları egzersizlerini kapsamaktadır. Ses terapisi ile sesleri doğru ve net bir şekilde çıkarmada, yutma güçlüklerini gidermede ve seslerin yüksekliğini ayarlayabilmekte etkili sonuçlar almak mümkündür. Ses terapistleri kişinin konuşma bozukluğunu değerlendirdikten sonra rehabilite ederek konuşma güçlüğünü kalıcı olarak tedavi etmektedirler.

Dışarıdan Gelen Sesin Ayırt Edilmesi Olarak Bilinen Alıcı Dil Nedir?

Çocuklarda konuşma yarım yıldan sonra babıldama dönemi ile başlamaktadır. Bu dönemler, hecelerin tekrarı ve anlamsız seslerden oluşmaktadır. Tek heceli sözcükler daha sonrasında çift heceli sözcüklere ardından anlamlı sözcükler kurulması eşlik etmektedir. Dil ve konuşma güçlüğü çeken bir bireyde bu gelişim geç başlayabilir. Alıcı dil, verilen sözlü ifadenin ya da konuşmanın birey tarafından anlaşılmasıdır. Verilen uyaran, çocuk tarafından anlaşılmaya başlandı ise alıcı dili gelişmektedir. Konuşma bozukluklarında ilk önce temel amaç bireye alıcı dili edindirebilmektir.

Bebeklerde Konuşma Yaşı 

İnsanlar kendini ifade etmek, tepkilerini belirtmek ve düşüncelerini anlatabilmek için dil kullanmaktadırlar. Bebekler doğduğundan itibaren de gerek ağlayarak gerek birtakım karmaşık sesler çıkartarak kendilerini ifade etmeye çalışırlar. Bebeklerde konuşma yaşı olarak en önemli dönem 0-3 yaş grubu olmaktadır. Bir bebeğin dil gelişimi anne karnında başlar ve ilk 3 yıla kadar dil önemli ölçüde gelişir. İlk 3 yıl içerisinde bebek seslerin nereden geldiğini, konuşulanları dinlemeyi ve basit cevaplar vererek birkaç kelimeyi yan yana getirebilmeyi öğrenmektedir. 6 yaşa kadar bir çocuk daha uzun ve kompleks cümleler kurmayı, anlatılanı dinlemeyi ve sesleri doğru bir şekilde telaffuz etmeyi yerine getirebilmelidir. Ailenin çocuğun konuşma dili üzerinde takibi oldukça önemlidir çünkü çocuğun konuşma güçlüğünü gözlemleri ile fark edebilmesi için ona en yakın olan kişiler anne ve babaları olmaktadır. Çocuğun yaş grubuna göre sahip olması gerektiği dil ve konuşma becerileri eksik veya yoksa, konuşma ve dilde aksaklık veya güçlükler görülmesi üzerine bir uzmana götürmek gerekmektedir. Uzmanların uyguladığı testler sonucu karar verilen tedavi ve terapiler çocuğa sağlanmalı güçlüğün önlenmesi gerekmektedir. Konuşma güçlüğü beraberinde psikolojik ve sosyal problemleri getirmektedir. Çocuğun kendine olan özgüveni kırılır ve arkadaşları ile iletişim kurmaktan çekinir. Konuşma güçlüğünde erken müdahalenin yapılması ve tedavilerin üzerine gidilmesi ile güçlük ortadan kaldırılır.

Danışmanlık

Ücretsiz Eğitim, Terapi ve Danışmanlık

Özel Eğitim Merkezlerimizden ücretsiz danışmanlık alabilir, değerlendirme talep edebilir ve karşılaştığınız problemler için bizi hemen arayabilirsiniz.

Hemen Ara