Bir Özgül Öğrenme Güçlüğü Şekli: Diskalkuli 

Diskalkuliyi daha doğru anlamlandırmak için öncelikle öğrenme güçlüğünün ne olduğunu  kavramak gerekmektedir. Peki “özgül öğrenme güçlüğü” nedir? 

Özgül Öğrenme Güçlüğü Nedir? 

Öğrenme güçlüğü yeterli araştırma ve incelemeler sonucunda tıbbi bir tanımlamanın  oluşturulmasından önce toplumda “geç öğrenen”, “geri kalmış çocuk” gibi isimlendirmeler  şeklinde ifade edilmekteydi. Geliştirilen değerlendirme ve tanılama teknikleri neticesinde  “öğrenme güçlüğü” ifadesi tıp literatüründe yerini almıştır. 

Öğrenme güçlüğü, kalıtsal ve çevresel etmenlerin etkisi ve etkileşimi ile kendisini gösteren,  sözel veya sözel olmayan kazanımların etkili ve aktif bir biçimde kullanılamaması, bilgilerin  organize edilememesi ile gözlemlenen bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu bozukluğa sahip olan  bireyler normal bir gelişim göstermelerine, tedavisi gerçekleşmiş bir görme, işitme kaybı;  iyileştirilmesine gereksinim duyulmayan bir psiko-sosyal yetersizlik olmamasına, uygun  düzeyde eğitsel fırsatlara sahip olmalarına rağmen bilgiyi işlemede aksamalar ve bozulmalarla  karakterizedir. Bu bireylerde ortaya çıkan bozulmalar “beklenmedik” olarak ifade edilmektedir.  Bunun sebebi bireyin normal gelişim gösteriyor olmasına rağmen bulunduğu gelişim dönemine  ait bazı kazanımları edinmekte zorlanmasıdır.

Öğrenme Güçlüğünün Nedenleri 

Öğrenme güçlüğünün tam olarak nedeni kesinleşmemekle birlikte çevresel ve kalıtsal  etmenlerin bu nörogelişimsel bozukluğa neden olabileceği çeşitli araştırmalar neticesinde  ortaya konmuştur. Bunlar çevresel ve kalıtsal faktörler olarak iki başlık altında  incelenebilmektedir.

1) Çevresel Faktörler

Çevresel faktörler doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası nedenler olmak üzere üç  başlıkta toplanabilmektedir.  

a) Doğum Öncesi Nedenler

Gebelik sürecinde iyi bakım alamama, çok genç yaşta veya çok ileriki yaşlarda anne olma,  gebelik sürecinde geçirilen enfeksiyonlu hastalıklar, ilaç kullanımı, yoğun radyasyona maruz  bırakabilecek tedaviler; gebelik sürecinde yeterli ve dengeli beslenmeme, tütün ürünleri ve 

alkol kullanımı, annede bulunan kronik rahatsızlıklar (diyabet, tansiyon vb.) öğrenme  güçlüğüne neden olabilecek doğum öncesi nedenler arasında sıralanabilmektedir. 

b) Doğum Sırası Nedenler

Doğum sırasında meydana gelebilecek bazı normal süreç dışındaki problemler de öğrenme  güçlüğünü ortaya çıkarabilecek nedenler arasındadır. Bu nedenlerin başlıcaları şu şekilde  sıralanabilmektedir: 

  • Uzun ve zorlu doğumlar 
  • Plesenta ve göbek kordonunda ortaya çıkan normal dışı durumlar 
  • Doğumhane araç-gereçlerinden dolayı meydana gelen hasarlar 
  • Beyin hasarları 

 c) Doğum Sonrası Nedenler 

Doğumdan itibaren ilk solunumun gerçekleştiği ana kadar geçen sürenin olması gerekenden  uzun sürmesi, küçük yaşlarda meydana gelen ağır ve ateşli hastalıklar, vücudun baş bölgesinin  şiddetli bir darbeye maruz kalması, yine beyinde oluşabilecek tümörler; erken çocukluk  döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme gibi etmenlerin öğrenme güçlüğünün ortaya  çıkmasında etkili olduğu söylenebilmektedir. 

2) Kalıtsal Nedenler 

Yapılan araştırmalar neticesinde öğrenme güçlüğünün nedenleri arasında beyindeki kalıtsal  anomalilerin varlığı olduğu bildirilmektedir. Bunun yanı sıra ebeveynlerinde öğrenme  güçlüğünün varlığı bilinen bireylerde, öğrenme güçlüğünün görülme olasılığı 5 ila 12 kat  fazladır. 

Öğrenme Güçlüğü Belirtileri 

Öğrenme güçlüğü belirtileri çok çeşitli olmakla birlikte belli başlı bazı belirtilerin bilincinde  olmak, erken müdahale süreçlerinin etkili kullanımı açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu  belirtilerden bazıları şu şekilde sıralanabilmektedir:  

  • İşitsel ve görsel algılamada zayıflık 
  • Bilgileri hatırlamada güçlük 
  • Dikkati toplama ve sürdürmede zorlanma
  • Konuşmayı başarmada belirgin gecikme 
  • Konuşmayı sürdürme ve yeni kelime öğrenme becerilerinde zorlanma 
  • Kelimeleri tersten okuma (ile → eli)  
  • Sesli okuma ve yazmaktan kaçınma  
  • Saatleri kavramada zorlanma 
  • Okumayı öğrenmekte yavaşlık, zorluk 
  • Okuduğunu anlama ve ifade etmede zorluk çekme 
  • Problem çözme basamaklarının doğru şekilde işlenmemesi 
  • Motor becerilerin gelişiminde yavaşlık (örn. Düğme ilikleme becerisinde gecikme)

Öğrenme Güçlüğü Tanılama Süreci 

Yukarıdan belirtilen belirtilerden bir veya birden fazlasının gözlemlenmesi durumunda çocuk  psikiyatristi ile iletişime geçerek gerekli adımları izlemek gerekmektedir. Çocuk psikiyatristi  tarafından aileden, okuldan alınan bilgiler; çocuğun değerlendirilmesi, gelişim dikkat ve zeka  testlerinin değerlendirilmesi sonrası tanı konulur. 

Öğrenme Güçlüğü Türleri 

Öğrenme güçlüğü durumu birkaç farklı şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bunları şu şekilde  sıralayabiliriz: 

1) Disleksi 

Bireylerin okuma ve yazma işlevlerinde belirgin düzeyde aksamalarla kendini gösteren bir  bozukluktur. Bu bozukluğa sahip olan bireylerde kelimelerin zihindeki sembollerini organize  edebilmekte zorlandıkları görülmektedir.  

2) Disgrafi 

Yazmakta zorluk yaşayan çocukları ifade etmek için kullanılan tıbbi bir kavram olan disgrafi; yazma, heceleme ve düşünceleri organize etmede problemler şeklinde kendisini göstermektedir.  

3) Dispraksi

Disgrafi, diğer adıyla gelişimsel koordinayson bozukluğu, özgül öğrenme güçlüğünün bir  alt kavramı olarak bilinmektedir. Bu bozukluğun varlığında çocuk veya yetişkinlerde ince  ve kalın motor becerilerde görülen koordinasyon aksaklıkları ile karakterizedir.  

4) Diskalkuli

Öğrenme güçlüğünün bir türü olan diskalkuli, matematik becerilerini kazanmada zorluk olarak  ortaya çıkmaktadır.  

Diskalkuli matematiksel işlemleri anlamlandırmakta zorlanma, matematiksel terim ve  sembolleri tanıma ve kullanmakta problem yaşama; problem çözme gerektiren durumlarda  zorluk çekme gibi durumlarla kendisini göstermektedir. 

Diskalkuli belirtilerinden bazıları şu şekilde sıralanabilmektedir:  

  • İşlemleri yaparken devamlı olarak parmaklarını kullanma ihtiyacı 
  • Temel düzeyde matematik işlemlerini çözmede zorlanma ve yavaşlık – Çarpma ve toplama işlemlerinde değişme durumunu kavrayamama (7×8=8×7)  – Gün-ay-hafta-mevsim ifadelerini hatalı kullanma, doğru kullanımını kavramakta  zorlanma 
  • Analog saat okumayı öğrenmede zorlanma  
  • Yer-yön kavramlarını öğrenmekte problem yaşama 
  • Çarpım tablosunu öğrenmede zorluk yaşama 
  • Sayıları ters şekilde yazma 
  • Bazı sayıları birbiriyle karıştırma (9-6) 

Çocuklarda bu veya benzeri durumların gözlemlenmesi durumunda bir uzmana başvurmak ve  uzman rehberliğinde destek eğitimlere başlamasını sağlamak çocuğun yaşayacağı problemleri  minimum düzeye indirmede oldukça etkili olacaktır. 

Diskalkuli Tanılama Süreci 

Tanılama süreci uzman bir psikiyatr tarafından yapılmaktadır. Bu tanılama için çocuğun 7 yaş  ve üzerinde olması gerekmektedir. Tanılamanın ardından uzman rehberliğinde doğru bir  eğitime başlanması çocuğun bu bozukluktan en az düzeyde etkilenmesi için oldukça önemlidir.

Diskalkulinin varlığında erken tanılamanın matematik becerilerinin kazanımında başarıyı  artıracağı muhakkaktır. Bu sayede çocukta diskalkuli nedeniyle meydana gelebilecek akademik  başarısızlıktan doğan özgüvensizliğin de önüne geçilecektir.  

Diskalkuli Durumlarında Uygulanan Öğretim Stratejileri ve Eğitim Süreçleri 

Diğer birçok tedavi ve eğitim alanında olduğu gibi diskalkuli bozukluğunun var olduğu  durumlarda da birçok yöntem kullanılabilmektedir. Kullanılacak yöntem veya teknik çocuğun  gereksinimi, yaşı gibi nitelikler göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Bu yöntemlerden  bazıları şunlardır:  

  • Eğitici oyunlar oynamak 
  • Dikkat ve hafıza çalışmaları ile bu becerileri desteklemek 
  • Aritmetik zeka oyunları ile aritmetik becerileri desteklemek 
  • Hesap makinesi kullanımına olanak tanımak 
  • Abaküs gibi materyallerin kullanımı ile somutlaştırmalara gidilmek 
  • Bilgisayarlar ve internet tabanında yer alan alıştırma ve uygulamalara eğitim süreçlerinde yer  vermek 
  • Çocuğun gereksinimini göz önünde bulundurarak yeterli zaman tanımak 

Eda Nur ALTUNAY

Hemen Ara